Son dönemlerde konuşmaktan yorulduğumuz, her farklı düşünen kesimin bile ortak paydada buluştuğu bir konu haline geldi ülkedeki eğitimin hali. Maalesef ki eğitimcilerin devamlı hırpalandığı, alay konusu olduğu bir ortam hazırlandı. Belki oy kaygısıyla belki de koltuk kaygısıyla. Eğitimciler içindeki siyasi görüş farklılıkları da ortak bir tepkinin verilmesini engelledi şimdiye kadar. Benim bugün bahsetmek istediğim konu ise eğitimin içinde öğretmenin hali. Diğer ülkelere göre eğitim ve öğretimde devamlı kan kaybediyoruz. Bunu çarptırılmış istatistiklerde bile görebiliyoruz ki gözle görmek daha kolay. Siyasi iktidarların birçoğu "Eğitim, öğretmene bırakılmayacak kadar önemlidir." anlayışıyla aslında eğitimi siyasileştirmenin çabasına girerler. Eğitim siyasileştikçe siyaset meydanlarındaki gibi bir yarış başlar. Önemli olan maddi bir servete sahip olmaktır. Okula gitmenin amacı vaadedilen şeylere sahip olmaktır. Bunlar yatlar katlar fiyakalı arabalar falan filan. Yarış içerisin...
balık karnında yaşar âşık. derdi kendi nefsinden belâdır.