Evet, kelime anlamı kadara kültür aşığıyım. İnsanoğlunun kurduğu medeniyetleri, savaşları, barışları, en çok da ilerletmeye çalıştıkları bilimi merak ediyorum. Hem bu merak içimde önleyemediğim bir istek. Hoş önlemek de istemem doğrusu. Coğrafya şartlarının verdiği zorluklar, sağladığı kolaylıklar ve insanoğlunun kurnazlığı çok orijinal. Bazen tek bir tiranın isteği yerine gelsin diye tarihin akışı değişirken bazen de bir afetten kaçmak için haritalarda yerler değişiyor. Her şeyi göze alıp savaş çağrıları yapılırken bir anda tabiatın hışımına da uğranabiliyor. En sanatsız sayılabilecek dönemlerde bile içerde biriktirilen tepkiler sanatın başka formunu doğurabiliyor. Pandomim örneği gibi. Bir yanda balıkçı eşlerinin ardından Fado şarkıları yazan, söyleyen Portekizli kadınlar bir yanda da bitmeyen savaş çağrılarını bastırmaya çalışan Mezopotamya kadınlarının ağıtları... Dünyanın bir tarafında savaş ağrıları varken bir tarafında da uzak Asya'da kişisel gelişim ritüelleri için keşfedi...
balık karnında yaşar âşık. derdi kendi nefsinden belâdır.