
Ol(a)madığım şeylerle yetinerek yaşıyorum. İnsan nasıl olmadığı şeyle yetinir? İçinde birikmiş çelişkilerinden arta kalan sadece nefes almak olan hayatta, aslında zor bir şey değil şu soruyu cevaplamak. Bir zamirle başlarsınız, mesela "bence...". Devamında mutlaka düşünmeye başlarsınız. Kendinizi, kendi çelişkilerinizi... Kuracağı cümleyi kurarken düşünen bürokratları daha iyi anlarsınız böylece. Gereksiz uzatmaları, "ıııı" diye uzayan anlamsız inlemeleri... Bir şey ol(a)mayacaksınız ama yetineceksiniz. Büyük bir çelişki. Belki de neden, yap(a)madığım görevlerimdir. Öğrenciyken ders çalışmamak mesela. Hiçbir zaman ders çalışmayı sevmedim. Uzun kış gecelerinde babamın zorlamasıyla yaptım ödevlerimi çoğu zaman. Elini korkak alıştırmadı sağolsun... Çocukken çocukluğumu yaşayamamaktan korktum. Büyüyünce de ömrümün baharını... Öğrenci olamadım işte. Biraz da kanımdaki muhaliflik engelledi. Her şeyi eleştirdim. Haddim olsa da, olmasa da... O yüzden mızmızcı bir insan profili çizdim insanlara. Yetindiğim sadece ol(a)madığım şeyler oldu böylece. Saymaya başlasam nice özelliğim çıkar böylece. Geçenlerde bir hocam " 4 dk boyunca kendini anlat" dedi. Kabul ettim. Kendimi anlatırken farkettim; olmadığım şeyleri sayıyordum. "Yazıyorum ama yazar değilim. Gezmeyi seviyorum ama seyyah değilim. Şiir yazıyorum ama şair değilim...". Böylece uzuyor konuşmam.
Sınıftaki arkadaşlarım güldüler elbet de. Onlar mizah yapıyorum sanıp espirileri patlatmaya başladılar. Ama benim kafama takıldı. Kendini anlat dendiğinde neden olmadığım şeyleri sayıyordum ki? Hoş, insan ne olmadığını bilir elbet de ama kendini anlatırken saymaz bunları. Derdim saatlerce düşünen filozoflardan olmak değil. Belli ki bir şeyler var davranışımın altında.
Yorumlar
Yorum Gönder