En efkarlı sesinle yol göster bana, ey Karadeniz. Dalgalısın sen de benim gibi. Ne olduğunu anlatsam vaktini ayırır mısın? Bilirim beni bir sen dinlersin. Cevap ver bana nerden peydahlandı bu piç kurusu amaçsızlık? Çöreklendi soframıza aç koydu bizi. Nereye dahi yürüdüğümü bilmeden yitik gidecek miyim sen söyle. Başımı yastığa rahat koyamıyorum artık. Uyku desen terketti gitti. Güneş gösterse de yüzünü sanki benim için doğmuyor. İmkanı olsa önüme karanlıkları itekleyecek. Ya ay dedem. Kaç gündür bulutların ardına sığınıp duruyor bilir misin. Bir şey var, ben eksikliğiyle kavruluyorum. Bereket yitip gitmiş. Bu terkedilme neden? Gözüme takılmaz artık güzel denen şey. Elime sıcağın sıcağı, soğuğun soğuğu değmez. Bu berheba oluşluk neden? Sorular ardında çözümsüzlük yine pranga. Ah nasıl inlerim bilmezsin karadeniz. Ben bir meczup, sen bari unutma.
balık karnında yaşar âşık. derdi kendi nefsinden belâdır.