Şimdi ne şarkı var ne yazılar, siirler. Alkol kokan sahiller, tensel yıpratma yarışları, sebepsiz saldırganlık ve çöp dolu gecmisler var. Hangi kısmına yaşamlarımızı yerleştiririz bilemiyorum. Tanım arayisindaki cevre gözlemleri yormaya başladı. Ruhumu yorgun hissediyorum artık. Zaman geçtikçe kendimle basbasa buluyorum kendimi. Sahil kenariyla herhangi bir oda arasında fark kalmadı. Düşünce yorgunlukları heryerde. Karanlık denize simiti bölüp atmak gibi uyuyan balıklara ziyafet çektirmekten sıkıldım. Yaşamımda anlam arayışımı sonlandirmam gerek sanırım. Bitmiyorum. Günlerin, saatlerin, dakikaların sonu gelmiyor zaten. En azından şimdiye kadar öyleydi. Anlamı ınsanlarda aramanın bir anlamı yok artık. Hem onca şey öğrendim derken aslında en büyük öğretmenden de kaçtığımı fark ettim. Evet, can acıtan bir sey ama neden canı yanar insanın onu da bilmiyorum. Ama yine de onun öğretme sabri her zaman benim cahilliğimin önüne gecti. Sevindirici en azından. Deniz cok yordu. Dalgalar yordu....
balık karnında yaşar âşık. derdi kendi nefsinden belâdır.