Sevmenin bambaşk şeklidir tutku. Öylece hayatından sökülüp alınınca bir daha gelmeyen bir şeydir. Ve çok can acıtır. Belki delice hareketler yaparsınız belki de şair olur çıkarsınız. Hayatın seyrinden çıktınız kesindir ama. Öncesi ve sonrası oluşur. Ondan önce yaşayan, kanlı, canlı biriyken sonrasında Dünya'dan vazgeçmiş, ölmeyi öğrenmişsinizdir. Ve bir kadın sizin hayatınıza girip bunu mutlaka yapar. Sizi kendine aşık eder, hem de tutkuyla bağlanırsınız. Ama günün birinde sebepsiz çeker gider. Ne kendini sevdirmesinin bir nedeni vardır ne de bırakmasının. Öylece size söz hakkı bile vermeden, açıklama yapmadan çekip gider. Gittiğini sanır ama öyle bir şeydir ki bu kılıcı saplayıp ölmesini bile beklemeden, ölmeyle can çekişme arasında bırakmaktır aslında olan. Nasıl olsa kendi canı acımaz ve sizi de düşünmez. Sıkıldıkça gelir o kılıcı biraz daha sokar. Yaranızdan kanlar akar ama hiç oralı olmaz. Oysa ki bembeyaz küçük kuş ellerini, buğday tarlalarının narin ama bir o kadar da mağrur...
balık karnında yaşar âşık. derdi kendi nefsinden belâdır.